Gemi İle Yunan Adaları Turu: Atina (4. Gün)

Atina

Celestyal Cruise ile 4 gün süren Yunan adaları turumuzun ilk gününde Patmos'u, ikinci gününde Rodos'u, üçüncü gününde Girit ve Santorini'yi ziyaret ettikten sonra son günümüzün ilk durağı Atina. Atina turumuz sabahın erken saatlerinde başladı. Saat 06.00'da Pire Limanı'na yanaştığımız için bugün ulaşım için motosiklet kiralayamadık. Çok rahat olan Yunan esnafı için limana turist gelmiş falan hiç önemli değil. 09.30'dan önce kepenk açan pek yok. Turlara da katılmayı sevmediğimiz için bugün taksi ile gerçekleştiriyoruz turumuzu. Hem turdan daha ucuz hem de size özel. Ayrıca turun gittiği her yere taksicinin rehberliğinde gidebiliyorsunuz. Sabah çok erken saat olduğu için şehirde hayat başlayana kadar güzel bir yere gidelim istedik. Taksici bizi Akti Koumoundourou'daki marinaya getirdi. Deniz pürüzsüz, şehir sessiz, ambiyans harikaydı.

Akti Koumoundourou

Bir 10-15 dakika geçirdikten sonra çok yakınımızda olan Olympiakos takımının maçlarına ev sahipliği yapan Georgios Karaiskakis Stadyumu'na gittik. Her yer kapalı olduğu için stat turu yapamasak da burada bulunmak heyecanlıydı. Ardından Atina şehir merkezine gittik. Yol üstünde Hard Rock Cafe görünce hemen taksiciyi durdurduk. Büyük bir heyecanlı hediyelik bir şeyler almak için içeriye girdik ancak çalışanlar temizlik yapıyorlardı daha. Ve 9.00'dan önce hizmet veremeyeceklerini söylediler. Yunan esnafının rahatlığına karşı bir şok daha geçiriyorduk ki, taksici devreye girdi. Kendimize bir şeyler aldık. Artık şehir turu için hazırdık.

Parlamento binası önünde saat başlarında gerçekleşen nöbet değişimi.

Ve ilk durağımız Parlamento Binası oldu. Saat 9.00'da nöbet değişimi vardı. Her saat başında gerçekleşen bu seromoniyi kaçırmak istemedik. Parlamento Binası'nın hemen önünde Syntagma Meydanı bulunuyor. Ülkenin en önemli ve her türlü eyleme ev sahipliği yapan meydanı. Hani 'Yunanistan'da eylem var' haberlerinde gördüğümüz meydan. Bizim Taksim Meydanı gibi popüler bir lokasyon. Ünlü Ermou Caddesi de buraya çıkıyor. Ermou Caddesi'ni de bizim İstiklal Caddesi'ne benzetebiliriz. Ünlü markalar vs. var. Caddeyi boydan boya yürüyerek bu atmosferi solumak yeterli olacaktır. Çünkü Atina'da görülecek daha önemli yerler var. Meydanın ardından hemen Parlamento Binası'nın arkasında kalan National Gardens'a girdik. Burayı da İzmir'in Kültürpark'ına benzetebiliriz. Her yeri bir yere benzettik zaten:)

Temple of Olympian Zeus

ESKİ FOÇALI VE GALATASARAY TARAFTARI TAKSİCİ

Ama bir gerçek var ki, Atina'da yürürken kendinizi bir an İzmir'de düşündüğünüz olmuyor değil. Bazı yönleriyle iki kent birbirine çok benziyor. Burada bir not daha verelim. Çok fazla geçmişi İzmir'e dayanan kişi var. Ve İzmir dediğinizde gözlerinin dolduğunu hissediyorsunuz. Mesela bizim taksici Eski Foçalı çıktı. Kendisi tam bir Türkiye sevdalısı. Neredeyse izlemediği Türk dizisi yok. En azından birçoğunu bizden daha sıkı takip ettiği kesin. Kenan İmirzalıoğlu ve Kıvanç Tatlıtuğ hayranı. Onlarla tanışmak istiyormuş. Olympiakos taraftarı olmakla Türkiye'de Galatasaray'ı tutuyor. Fenerbahçe maçını sabırsızlıkla beklediğini söyledi:)

>

Neyse, bu parantezi kapatalım ve gezimize kaldığımız yerden devam edelim.

15,5 hektar büyüklüğündeki National Gardens, adeta Atina'nın ortasında bir cennet gibi. 1840'lı yıllarda oluşturulan park yemyeşil. Parkın içinde suni göletler, tarihi bazı parçalar falan da mevcut. Atina'ya geldiğinizde buraya uğrayıp kendinize bir mola vermenizi öneririz. 15 dakikalık keyifli bir yürüyüşten sonra olimpiyat oyunlarının başladığı yer olarak kabul edilen Panathinaiko Stadyumu'na vardık. Ve bizi Parlamento Binası'nın orada bırakan taksicimiz söz verdiği gibi stadyumun önünde bizi bekliyor.

National Garden

Panathinaiko Stadyumu, modern olimpiyatlara ev sahipliği yapan ilk stadyum olmasının yanı sıra, dünyada tamamı beyaz mermer tarafından yapılan tek ve en eski stadyum olarak tarihte yer alıyor.
Panathinaiko Stadyumu şehri ziyaret ettiğinizde muhakkak görmeniz gereken yerlerin başında yer alıyor. M.Ö 330-329 yılları arasında Yunan Politikacı Lykourgos Krestenitis tarafından yapılan bu stadyum ilk yıllarında atletik oyunlar için kullanılıyormuş.

Syntagma Meydanı, Parlamento Binası, National Gardens ve Panathinaiko Stadyumu için haritadan yol tarifi alabilirsiniz.

Stadyuma kadar gelmişken hemen yakınında bulunan Temple of Olympian Zeus'a (Muhteşem Zeus Tapınağı) da uğramalısınız. Biz de öyle yaptık. M.Ö. 6. yüzyılda yapımına başlanan bu tapınak Hadrian tarafından tamamlanmış. İlk yapıldığında 104 sütundan oluşuyormuş. Ama şu an sadece 15 tanesi ayakta. Burası Yunanistan'daki en büyük tapınak ve Zeus'a adanmış. Tapınağın hemen yanında Hadrian Kapısı (Arc of Hadrian) yer alıyor. Önemli eserlerden. Roma imparatoru Hadrian'ın şehre varışını kutlamak için M.S. 131'de yapılmış.

Buradan rotamız Akropolis. Ama öncesinde taksici Akropolis'i seyredebileceğimiz bir tepeye götürdü bizi. Tepenin adını not etmemişiz. Ancak 'aşıklar tepesi' olarak geçiyormuş. Günbatımında sevgililer buraya geliyormuş. Ne kadar doğrudur bilmiyoruz. Panoramik bir Atina manzarasına sahipti. Dedikleri doğru olabilir:)

Herodes Atticus Tiyatrosu

Neyse artık Atina'daki en önemli ve en güzel yeri görme zamanı. Atina'nın tam merkezinde yer alan ve neredeyse her sokaktan size göz kırpan Akropolis'te 152 metre yükseklikte yer alan tapınağa çıkmaya başlıyoruz. Bu arada bir not Anafiotika tarafından gelip Akropolis'e tırmanmanız daha doğru olacaktır. Bu bölgede sırasıyla Dinysos Tiatrosu, Herodes Atticus Tiyatrosu'nu göreceksiniz. Tırmanış sırasında tam yorulduğumuzu hissederken dev sütunlar karşımıza çıktı. İşte burası Akropolis'in ana kapısı Propylaia. Buraya varan herkesin yüzünde tebessümü hissetmek mümkün. Kapıdan geçtikten sonra Parthenon'u göreceksiniz. Burası Akropolis deyince gözünüzde canlanan büyük, sütunlu yapı. Athena'nın tapınağı. M.Ö. 5. yüzyılda inşa edilmiş. Yunan mimarisinin en büyük seri olarak kabul ediliyor.

Dışında kadın figürlü Karyatid heykellerinin yer aldığı diğer tapınağın adı ise Erekhtheion. Tepede bir de Nike Tapınağı var. Bu tapınaktan geriye pek fazla bir şey kalmamış. Tepeden Atina'yı panoramik olarak seyredebilirsiniz. Akropolis'i de ziyaret ettikten sonra Atina'dan ayrılma vakti geldi. Atina'daki 5 saatimizi dolu dolu geçirdik diyebiliriz. Taksi doğru bir tercih oldu. Taksi ücreti olarak 50 Euro ödedik. Turdan daha ucuza geldiğini söyleyebiliriz. Ayrıca yol boyunca taksici ile sohbet etme imkanımız oldu. Turumuzun devamını okumak için aşağıdan MİKONOS bölümüne tıklayınız.

Tur hakkındaki genel yazımızı okumak için BURAYA tıklayınız. 1. Gün: PATMOS
2. Gün: RODOS
3. Gün: GİRİT ve SANTORİNİ
4. Gün: ATİNA ve MİKONOS